Popüler Yayınlar

22 Şubat 2012 Çarşamba

Firma Kültürü Ortak Akıl


          Her işletmenin üretim, satış, planlama, kalite gibi süreçlere bir yaklaşım şekli vardır. Aldığı kararlar ve faaliyet sonuçları, işletme kültürü olarak adlandıracağız bu yaklaşım ile şekillenir. Sanayi devrimi, fabrikalaşma, otomasyon, bilgi çağı ve Kaizen ile gelen Japon orjinli bakış açısı bütünsel yönetim felsefelerine örnektir. Sahip olduğu ölçeğe bakılmaksızın herhangi bir felsefeye sahip olmadan çalışan işletmeler iş hayatında çoğunluktadır. Bu firmaların boyutları ne olursa olsun yenilikler ve pazardaki gelişmeler hakkında izleyici durumundadırlar. Geleceği belirlemek, planlamak ve şekillendirmek ancak geçerli bir firma kültürü ve felsefesi olan firmaların işidir. Onlar pazara liderlik yapar ve önden giderek yenilikden kaynaklanan meyveleri toplarlar. Globalleşen dünya, takip eden ve edilen firmalar arasındaki büyük farkları törpülese de, sürdürülebilir başarının sırrı hala lider ve fark yaratan olmaktan geçmektedir.
          İşletmedeki tüm birimlerin kendi görevlerini en iyi biçimde yapmaları, toplam çıkarların maksimize edilmesini garanti etmez. Organizasyonlar eklenip çıkarılabilecek parçaların toplamına eşit değildir, nonlineer ilişkiler barındırırlar. Firmaların ortak aklı, işletmenin bütünü açısından davranış biçimini tanımlar. Misyon, vizyon, strateji, hedef, psikolojik ve sosyolojik yaklaşımlar firma kültürünü oluşturan bileşenlerdir. Toplam firma çıkarlarının maximize edilmesi ancak tüm birimlerin bu ortak kültür ve tanım içinde faaliyet göstermesi ile sağlanabilir. Birey ancak bu sayede bir şeylere rağmen değil, bir şeyler ile birlikte ilerleyebilir. İşletmedeki birey ve bölümlerin ortak bir amaca yönlendirilmesi, sadece hedefler, raporlar ve sayılar ile sağlanamaz. Bir müşteriye verilecek cevap, toplum ve tedarikçiler karşısındak, duruş, değer yaklaşımı işletme kültürünü  şekillendiren bileşenlerdir.














         İş hayatında başka birim ve paydaşlarla ilişkili olmayan bir faaliyet düşünülemez. Bu ilişkiler ağı ancak teknik, idari ve beşeri kabiliyetler ile yönetilebilir. Tüm çalışanlardan bu karmaşık ilişkiler ağını çözmek için kaynak harcamalarını beklerseniz, zaman ve para kaybedersiniz. İşdünyasının tarihsel geçmişi, edinilen kuramsal ve pratik bilgiler, geçerliliği kanıtlanmış akım ve yaklaşımlar sıkı biçimde takip edilip işletmenin vizyon, misyon ve kaynakları ile birleştirildiğinde firma kültürünün temelleri kolaylıkla atılabilir. Bu kuramsal aşamanın ardından, firma kültürün iş yapış biçimi haline gelmesi ve çalışanların üzerinde problemleri örtecek bir şemsiye gibi kullanılması gerekir. Bu aşama yönetim için zaman, kararlılık ve beceri gerektiren bir süreçtir. Ancak sonuçları hayal edilemeyecek kadar parlak olabilir. Nasıl bireylerde kültür entellektüel üreticiliğin temel taşlarından biri ise, organizasyonlar dada hayal edilen başarıların temel anahtarlarından biridir.


Çalışanlarınız sizin en değerli sermayenizdir, insan odaklı olun. Globalleşen dünya, makineleşme, endüstriyel know-how ve iş ilişkilerinin herkes tarafından ulaşılabilir bir hale gelmesini sağlamıştır. Ekonomi ve sanayide başarı artık bilgi ve yenilik üzerinden geçmektedir. Hizmet ve mal tedariği kolaylaşmış, sermaye temin kanalları çeşitlenmiştir. Başarı artık İnsanların elindedir. Sanayi devriminin ortaya çıkışından itibaren oluşan; çalışanların gevşek çalışmaya meyilli, sadece istenileni yapacak ve itaat edecek birer meta olarak kabul edildiği otorite yönetimine dayalı 200 yıllık dönem kapanmıştır. Globalleşme, hızlı değişim, çalışanların kazandığı haklar, dünya genelinde artan ekonomik refah iş yaklaşımlarını değiştirmektedir.

Doğu dünyasının içsel ve spritüel tarihinden beslenen Japon yönetim felsefeleri XX.yüzyılın son çeyreğinden itibaren iş hayatında yepyeni bir dönem başlatmıştır. Toyota, Gm, Ford, Airbus, Boeing gibi dev firmalar bile sert sistemleri bırakıp insan odaklı ve bireyin potansiyelini ortaya
çıkarmaya yönelik yönetim felsefeleri benimsemektedirler. Çalışanlarınıza güvenin, bilgi ve vizyonunuzu paylaşın, sorumluluk verin. Gerçek sermayeniz olan çalışanlar, birer makina değildir, ekonomik, psikolojik ve sosyolojik ihtiyaçları vardır. Bun ihtiyaçlara kulak verin ve onları doyurun. Firmanız belli bir periyotta yüksek ciro ve karlar elde etmiş olabilir ancak firmanızın rakipleri arasından sıyrılıp fark yaratmasını, sürdürülebilir ve değerli bir marka olmasını istemez misiniz ? Kısa süreli başarılar genel konjonktür, kişisel öngörü ve gayret ve şans gibi faktörlere bağlı olabilir ancak uzun vadeli kalıcı ve sürdürülebilir başarılar ancak özgün bir kurum kimliği ve yönetim felsefesi olan organizasyonlar tarafından yakalanabilir. Kurum kültüründen bahsetmek için işletmenin ölçeği veya faaliyet alanı önemli değildir. En küçük bir faaliyet alanında, mikro ölçekte çalışan bir firmada dahi kurum kültüründen ve fark yaratacak yaklaşımlardan bahsedilebilir. İşletmede ünvan ve pozisyon ne olursa olsun, ortak hedef ve amaçlar doğrultusunda fayda sağlayacak her düşünce ve yaklaşım sahiplenilmelidir. Bu basit cümleyi hayata geçirmek sanıldığı kadar kolay değildir. Akıllı insanlar aklını kullanır, daha akıllılar ise başkalarının aklını da kullanır. Olumlu firma kültürüne sahip organizasyonlar, çalışan çıktılarını ortak hedef ve ihtiyaçlar üzerine ekler. Sinerji ile 1+1 bazen 3'e eşittir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder