Müşteri, hissedar ve paydaşlarınızı memnun edecek iş sonuçları
üretmek ve bunun sürdürebilmek istiyorsanız; Tutarlı,
birleştirici, basit ve amaçlarınıza yönelik bir yönetim felsefeniz
olmalıdır. Şirket politikaları, paydaş hedefleri, konjonktürel gelişmeler ve
geçmiş dönem istatistikleri dikkate alınarak, İşletmenin makro kurumsal
pozisyonu belirlenmelidir. Gelecekte olmak istenen yer belirlenip
faaliyetlerinin bu doğrultuda gerçekleştirilmesi ve ölçmesi, işletmelerin
varlığını sürdürebilmesi için temel şarttır. Öncelikle organizasyonun
varlık nedeni misyon, ulaşmak istediği durumu vizyon olarak tanımlanmalıdır. Vizyon ve Misyon doğrultusunda değerler, stratejiler belirlenir. Hedefler bu kavramlar operasyonlar ile bağlanır. Değerler kurumsal
kimliğin yapı taşlarıdır, sosyolojik ve psikolojik katmanlar ile sıkı ilişki içindedir.
Firma içinde ve paydaşlar ile olan ilişkilerde davranış biçimlerini
şekillendirir.
Hedeflerle
yönetim önemlidir. Strateji, politikalar, misyon ve vizyon ile entegre biçimde
tanımlanmış hedefler bizi amaçlarımıza götürecektir. Performans ölçüm
sistemimiz kurumsal strateji ile faaliyet sonuçlarını birbirine
bağlarlar. Süreç, departman ve kişisel hedefler bu çatı altına inşa
edilir. Bu yapılanma organizasyon içerisinde bütünlük ve sinerji
oluşturacaktır. Müşteri memnuniyeti, kalite, karlılık ve Faaliyet sonuçlarının
faydasından bahsedebilmek ancak yukarıdaki tanımlı değerlerin birine katkı
sağlamak ile mümkündür. İşletmenizde tanımsız gri bölgeler oluşturmamanın,
sürekli daha iyiye ulaşma heyecanını taşımanın ve birlik içinde ilerlemenin
yolu, tüm ekibin gideceği yönün ve biçimin bilinmesinden geçer. Misyon ve
vizyon, duvarlarda parlak sloganlar olarak kalmamalı, operasyonlarımızı
yönetmeli, kararlarımızı belirlemelidir. Organizasyonun
felsefesi, bireylerin içinde gizli kalan potansiyeli ortaya çıkarmanın en
etkin yöntemidir.
Her işletmenin üretim, satış, kalite, yönetim gibi faaliyetlere
bir yaklaşım şekli vardır. Organizasyon ile ilgili tüm
aktiviteler, işletmenin felsefesi olarak adlandıracağımız bu yaklaşım ile şekillenir.
Sanayi devrimi, Fabrikalaşma, otomasyon, bilgi çağı ve Kaizen ile gelen
Japon kökenli bakış açısı bütünsel yönetim felsefelerine örnektir. Sahip
olduğu ölçeğe bakılmaksızın her işletme bir yönetim felsefesine sahip
olmalıdır.
İşletme
birimlerin kendi görevlerini en iyi biçimde yapmaları ve bölüm çıkarlarını
maksimize etmeleri, toplam işletme çıkarlarının maksimize edilmesini garanti
etmez. Organizasyonlar eklenip çıkarılabilecek parçaların toplamına eşit
değildir, aralarında karmaşık ilişkiler vardır. Firmaların ortak
aklı (firma kültürü), işletmenin bütünü açısından davranış biçimini
tanımlar. Misyon, vizyon, strateji, değer, hedef, psikolojik ve
sosyolojik yaklaşım firma kültürünü oluşturan bileşenlerdir. Toplam firma
çıkarlarının maximize edilmesi ancak tüm birimlerin bu ortak kültür ve
tanım içinde faaliyet göstermesi ile sağlanabilir.
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil