Popüler Yayınlar

22 Şubat 2012 Çarşamba

21. Yüzyılda üretim

Günümüz global ekonomi ve bilgi çağı, beraberinde rekabet, değişim ve tatmin edilmesi güç bir müşteri anlayışı getirmiştir. XX.yüzyılın son çeyreğinden itibaren merkezde hizmet veya üretici firmaların olduğu, yüksek marj ve lokal avantajlarla çalışan işletmelerin devri kapanmaktadır. Değişim, yenilik, işbirliği, kalite, maliyet, know-how ve müşteri memnuniyeti gibi faktörler pazarda kalıcı ve başarılı oyuncu olmanın yeni rolleri, hatta karakter özellikleri olmaktadır.

Tıpkı bireylerde olduğu gibi, işletmelerinde karakterleri ne ise, faaliyetlerinin sonuçları da odur. İşletmeler başarı ve başarısızlıklarını çalışanlarında değil iş yapış biçimlerinde aramalıdır. İşletmelerin içeride ve paydaş ilişkilerinde nasıl davranmaları gerektiği, bilinmezlerle dolu olan
geleceği nasıl planlayacakları, en önemli varoluş problemleridir. Bu cevaplar ancak, işletmelerin kurum kimliği kavramı ile tanımlanabilecek, geniş perspektifli bir bakış açısı ile bulunabilir. Bu amaçla işletmeler kurumsal kimliklerini yeniden tanımlayıp, faaliyetlerini bu doğrultuda devam ettirecek biçimde yeniden yapılanmaktadırlar.
Ticari işletmelerin varlık nedenleri, hissedarlara koydukları kaynaktan daha fazlasını sağlamaktır. Elde edilecek kar miktarı değerlendirilirken süreklilik, değişim trendi, sosyal boyut ve yapılan iş tipi göz ardı edilmemelidir. Günümüzde tatminkar ve sürdürülebilir karlılık hedefine ulaşmak için karmaşık bir ilişkiler ağının çözümlenmesi ve yönetilmesi temel şarttır. Organizasyon, sınırsız müşteri istekleri karşısında, kısıtlı işletme kaynaklarıyla, yüksek rekabet altında karşılaştığı sorunları çözecek yapıya sahip olmalıdır. Geçmişteki başarılar ile yaşama
dönemi bitmiştir, gelecekte her şeye hazır olacak yalın ve esnek bir sistem gereklidir. Eğer mevcut problemleri doğru belirleyip çözemezsek, yönetecek bir işletmemiz de kalmayacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder