Popüler Yayınlar

4 Mart 2012 Pazar

Efsane CEO Jack Welch''den 19 altın öğüt

            Herkes General Electric'in efsanevi CEO'su Jack Welch'i tanır. Welch gerçeklestirdiği basarıyla bütün dünya tarafindan takdir edilmiş, izlenmiştir. Emekli olduktan sonra konferanslara katıldı, kitaplar yazdı. Kızı Suzy Welch ile birlikte hazırladığı Winning adlı kitapta 19 ana başlıkta topladığı öneriler yöneticiler için bulunmaz bir kaynaktır.
             1-Misyon ve Vizyon değerleri ; Is dünyasında sıklıkla misyonlardan ve değerlerden söz edilir. Ancak çoğunlukla gerçek faaliyetler değil, boş konuşmalardır bunlar. Misyonunuzu daha belirgin, değerlerinizi daha somut hale getirmezseniz, çok şey kaybedebilirsiniz. Şirketiniz, duvarIarında asıIı hoş sözler listesini gerçekten rehber edinmezse, tüm potansiyeline yaklaşamayacağını anlamak zorundadır.            

              2-Açık sözlü olun; Açık sözlülük her zaman işe yarar, çünkü karmaşayı ortadan kaldırır. Herkesin, her zaman, içinden geçenleri doğrudan söylediği bir dünya tahayyul etmek imkansız gibidir. Aşırı enformasyon girişine yol açacağı için, böyle bir şeyi istemeyiz. Ancak yolun yarısını bile alsak, İş dünyasında açık sözlü olunmamasından kaynaklanan birçok sorunun üstesinden gelebiliriz. Bu da, daha iyiye giden yolda büyük bir değişiklik olacaktır.
            3-Farklılaşma ; Eğer ekibinizde en iyileri bir araya getirmeyi istiyorsanız, farklılıklarla yüzleşmeye hazır olmalısınız. Farklılık tıpkı açık sözlülük gibi, işinizi her açıdan daha iyi yapmanızı sağlar.

            4-Çalışanların sesi ve saygınlığı; GE gibi büyük bürokrasili kurumlar hiyerarşik sistemlere ihtiyaç duyar, insanlarla görüşmeye başlamak için buzları kırıp onlara ulaşmanız gerekir. Bazılarının fikirleri diğerlerinden daha iyidir, bazıları daha zeki daha yaratıcı ya da daha deneyimli olabilir. Ancak herkesin söylediği dinlenmeli ve saygıyla karşılanmalıdır. Onlar bunu isterler, sizin de buna ihtiyacınız vardır.
            5-Liderlik ne zaman başlar ?  Lider olmanın tek ve basit bir formülü yoktur. Liderlik, tüm dengeli hareketlere, tüm sorumluluğa ve baskıya dair zorluklar barındırır. Sessiz, gürültücü, duygusal veya analitik liderler vardır. Kimileri ekipleriyle birlikte çivi kadar sağlamdır, kimileri ise efendidir. Yüzeysel baktığınızda bu liderlerin paylaştığı nitelikler nedir sorusunu yanıtlamakta zorlanırsınız. Derinine baktığınızda hepsinin çalışanlarına, büyümeye ve başarıya tutkuyla bağlı olduğunu görürsünüz. Kendileriyle barışık, gerçekçi, açık sözlü, iyimser, dürüst ve insancıldırlar. Bana sıklıkla liderliğin doğuştan mı geldiği, yoksa sonradan kazanılan bir özellik mi olduğu sorulur. Yanıt, tabii ki ikisi birdendir.
            6-İşe kimleri almalı ? Işe birini alırken amacınız sahaya doğru oyuncuları yerleştirmektir. Neyse ki şanslıyız, değerli insanlar her yerde var. Bilmeniz gereken, onları nasıl toparlayabileceğiniz. Hoşunuza giden insanları işe almak kolaydır. Sonuçta vaktinizin büyük bölümünü onlarla geçireceksiniz. Uygun deneyim sahibi insanları işe almak da kolaydır, onlar işlerini yapacaklardır. Ancak arkadaşlık ve deneyim asla yeterli değildir, işe aldığınız her insanın olgunluğu, zekası ve dürüstlüğü de önemlidir. Bunları kazandıktan sonra, heyecan, coşku ve tutkuyla sıkı bir çalışma içine girebilirsiniz. Bunların da ötesinde, özellikle üst düzey yönetici pozisyonunda, özgünlük, öngörü, isteklilik ve esneklik göz önünde bulundurulmalıdır. Bunların hepsini bir araya getirdiğinizde, kazanacak insanları buldunuz demektir.
            7-En önemlisi insanları yönetmek ; Şirketinize değerli insanları aldıktan sonra işiniz bu kez onları kazanan bir ekip haline getirmek, bunu yönetebilmektir. İnsan kaynaklarına önem verin ama dümeni işin uzmanı bir kadroya bırakın. Geliştirilen gerçekçi değerlendirme sistemlerine dayanarak, insanların işlerini nasıl yaptıklarından emin olun. Motivasyonu ve akıllı bir ücret politikasını, terfi, eğitim, para ve tatminle birleştiririn. Hiç çekinmeden ödemeli ilişkilere girin. En büyük dikkatinizi, en büyük bileşeninize, ortadaki yüzde 70'lik kesime verin. Bu altı adımı atmak, tabii ki vakit alacaktır. Ancak, şirketler, bina, makine ya da teknoloji değildir. İnsanlardan oluşur, onları yönetmekten daha önemli ne olabilir?
            8-Yolları ayırmak doğaldır ; İş dünyasındaki acı gerçeklerden biri de işten çıkarmaların işin bir parçası olduğudur. Ancak bu, mutlaka bir karmaşa anlamına gelmez. Konuyu doğru bir şekilde ele aldığınızda, elbette hoşa giden bir durum olmasa da, işten çıkarmalar ilgili ilgili süreç herkes için tolere edilebilir şekilde yaşanabilir. İşten çıkarmanın ardında bıraktığı iz, sizin için, şirketiniz için ve hepsinden çok işten çıkarılan kişi için uzun sürelidir. Şurası açık ki eğer şirketiniz düşüş içerisindeyse, işten çıkarmalara çocukça bir masumiyetle yaklaşılmaz. Eğer birileri bu bozulmadan sorumluysa, onları hızla tasfiye etmek zorundasınız. Ancak, diğerleri için ayrılma nedenleri gri bölgededir. Her zaman yolların ayrılması söz konusu olabilir, sürece hakim olacak kişi ise siz olmalısınız. Birinin gitmesi gerekiyorsa, bundan kaçınmayın. Yalnız ona sürpriz yaşatmayın ve küçümsemeyin.
            9-Değişim nasıl olmalı ? Değişim hakkında çıkarılan onca patırtı düşünüldüğünde, şaşırmamak ve bunalmamak elde değil. Ancak her değişikliğin açık bir mantıksal temeli olmalı ve bu doğrulukla kavranmalıdır. Doğru insanların sizin yanınızda olması sağlanmalı, değişime ayak direyenlerden kurtulmalıdır. Değişecegim diye her şeyinizi kaptırmamaya, çıplak yakalanmamaya bakın.
            10-Krizler olacak iyi yönetin ; Her zaman krizler olacaktır. Zor gibi görünse de o yakıcı sıcağın ortasında kaldığınızda bile alevlerin sonunda sönüp gideceklerini düşünmeye çalışı. Sönüp gidecekler, çünkü siz bunun için bir şeyler yapacaksınız. Sorunun büyüküğünü göğüsleyecek ve çözümü geliştireceksiniz, aynı zamanda yarınınızı düşünüp işinizi devam ettireceksiniz. Olanlardan elbette mutlu olmayacaksınız ancak geriye dönüp baktığınızda sizi şaşırtan bir görüntüyle karşılaşacaksınız. Bina şimdi her zamankinden daha güzel görünüyor olacak.
            11-Önce strateji belirleyin ; Strateji meselesini tabii ki basite indirgemek istemiyorum. Ancak bu kadar çok da büyütülmemeli. Doğru yöntemi bulmalı ve yönünüzü belirlemelisiniz, doğru insanları yerlerine koymalı ve herkesin yaptığından daha iyiye ulaşabilmek için deli gibi çalışmalısınız, en iyi pratiklere ulaşmalı ve onları her gün daha da ileri taşımalısınız.
            12-Yeniyi başlatma keyfini yaşayın ; Henry Fonda, Dave Packard ve Bill Gates gibi efsanevi girişimciler, heyecan ve zaferin birer örneğidir. Diğerlerinin bulunduğu çizginin dışına çıkıp yeni bir şeyler başlatmış ve onların şaşırtıcı derecede büyümesini izlemişlerdir. Bütün şirketler her çeşit ve büyüklükte fırsatlar bekleyip durmaktadır. Onları kavrayın, tutkuyla toplayın, motive insanlarla birlikte onlara önderlik edin, sahip olduğunuz her şeyle onlara kaynak yaratın ve nefes alabilmeleri için onlara oksijen sağlayın.
            13-Bütçe yapmak hayattır ; Hangi sektörde yada ülkede çalışıyor olursa olsun, iş dünyasından dinleyicilere bütçeleme hakkında konuştuğumda, hep aynı soruya maruz kalırım "şirketimde bir işe bütçe ayırma sureci, öngördüğüm değişikliği yapabilmem için fazlasıyla sıkı. Bu durumda ne yapabilirim?"  Benim yanıtım, vazgeçmemektir. Bu çok önemlidir. İlk başta yetersizmiş gibi görünebilir ama konuşmaya başladığımızda ve konuşmalar birbirini takip ettiğinde değişimde başlar. Siz yeterince büyütüp geliştirirseniz, insanlar nasıl başa çıkacaklarını bilmeseler de arkalarını dönüp gidemezler. Gerçekte bütçeyi büyütecek bir yaklaşım her zaman vardır. Burada şirketin yönetimi ve geleceği konusundaki tartışmalarda masanın diğer tarafında oturan insanları sizinle aynı tarafa getirebilmek önemlidir. Çok basit olarak, doğru bütçe süreci, şirketin rekabet etme biçimini değiştirebilir.
            14-Birleşmeler büyümenin yoludur ; Birleşme değişiklik demektir. Değişiklik kötü değildir. Sadece iş dünyasının zorunlu bir bileşeni oldukları için değil, aynı zamanda karlı bir büyüme potansiyeli de barındırdıkları ve sizi organik büyümenin ulaşamayacağı bir hızda, şaşırtıcı derecede stratejik ve yeni bir pozisyona soktukları için. Hatalardan kaçındığınızda ulaşacağınız formul bellidir, 1+1 = 3
            15-Altı sigmadan kaçmayın ; Zamanla insanlar, Altı Sigma’nın ne olduğunu ve onu bir organizasyon içinde nerede kullanıp kullanmayacaklarını anladılar. Artık Altı Sigmayı duyduğunuzda, ondan kaçınmanıza gerek yok. Onun "sapma, kötüdür'' diye özetlenebilecek o basit önermesini anladığınızda, siz kendiniz de yüzde 60 oranında bir Altı Sigma uzmanı haline geleceksiniz. İşin kalan yüzde 40'ı ise, bu kötülüğü defetme çabanız olacak.
            16-Doğru işi seçin ; Kişisel tarihime bakıldığında, tüm kariyerini aynı şirkette geçiren insanlar arasında yer aldığım için, diğerlerine göre küçük bir kulübe üye olduğum söylenebilir. 1961'de üniversiteden mezun olduğumda, bu durum neredeyse bir  kuraldı. Bugünlerde ise istatistikler, üniversite mezunlarının ilk 10 yıl içinde birçok şirket değiştirdiğini gösteriyor. Bunun iyi ya da kötü olduğunu söylemiyor, direkt kabul ediyorum. Doğru işi bulmak, zaman, sabır ve deneme gerektiriyor. Bunların ardından gerçekten o işi yapıp yapamayacağınızı bile düşünmeden önce, "Onunla ilgili doğru bir hisse sahip misiniz" sorusuna yönlenmek gerekiyor. Doğu işi bulmanız, işinizi daha iyi yaptıkça giderek daha kolay hale gelecektir. Eğer iyi bir iş bulmak istiyorsanız,  yapmayı sevdiğiniz işi seçin, beraber olmaktan hoşlandığınız insanlarla çalıştığınızdan emin olun ve her şeyinizi onlara da verin. Bunları yaparsanız, harika bir işe kavuşabilirsiniz, iş günü kabusunuz ortadan kalkabilir.
            17-Terfi etmek önemli ; Yukarıya doğru gitmek için, gerçekten yukarı gitmeyi istemeniz gerekir. Kimi terliler şans eseri yaşanır ama bu genelde istisnadır. Kariyer söz konusu olduğunda doğru olan, sansınızı kendinizin yarattığıdır. Tüm iş yaşamınız boyunca birkaç kez çalıştığınız şirketi hatta mesleğinizi değiştirebilirsiniz. Ancak hareketinizin hep yukarıya doğru olmasına dikkat edin. Beklentilerinizi aşın, işinizin ufkunu genişletin ve asla patronunuza sizin için sermaye harcamasını gerektiren bir neden yaratmayın. Sizin altınızda yer alan insanları yönetirken dikkatli olun. Deneyim biriktirebileceğiniz görevlere talip olun. Kendinize danışmanlar bulun ve hep pozitif davranışlar geliştirin. İşler ters gitmeye başladığında, sorunla başınız dik bir şekilde mücadele edin.
            18-İş Yaşam dengesi kurun ; Dengeyi bir kez sağladığınızda her şeyi bilip hakim olma ihtiyacınız da epey bir azalmış olacak. İş dışında, yaşamdan ne istediğinizi, işte ise patronunuzun ne istediğini belirginleştirmeniz lazım. Performansın önemli olduğu destekleyici bir kültürel ortamda çalıştığınızdan da emin olmanız gerekir. İyi  sonuçlar elde ettiğinizde kimi haklar kazanmalısınız.
             19-Kötü bir patrona sahipseniz ! Ancak mükemmel bir dünyada, bütün patronlarda mükemmel olabilirdi. Gerçek hayatta kötü bir patrona sahipseniz, öncelikle problemin kendinizde bulunup bulunmadığı bir düşünün. Bu elbette kolay değildir, ancak çoğu durumda kötü patron, sadece hayal  kırıklığına uğramış biridir. Eğer problemin kendinizde olmadığı ikna olduysanız, kötü patronla çalışma ile iyi iç sonuçlarının birlikte barındırıp barındırmayacağını tartın Eğer yanıtınız evet ise eskilerin dediğine uyup yerinize oturmanız ve çenenizi kapatmanız icap eder. Eğer değmeyeceğini düşünüyorsanız, kibar bir biçimde işten ayrılın. Ve bir dahaki işinize başladığınızda kötü patronu kötü yapan şeyin ne olduğunu, bunun sizi nasıl hissettirdiğini bütün ayrıntılarıyla hatırlayın, böylelikle patron olma sırası size geldiğinde, aynısını yapmayın.

1 yorum: