Popüler Yayınlar

4 Mart 2012 Pazar

Değer Akışı ve Görmeyi Öğrenmek

                 Yalın yaklaşımın temel amacı, değerin ilk hammaddeden başlayarak üretim süreci boyunca kesintisiz akıtılarak, hızla müşteriye ulaştırılmasıdır. Tasarımdan sevkiyata tüm ürün/hizmet yaratma aşamalarındaki her türlü israfın yok edilmesi ile maliyetlerin düşürülmesi, müşteri memnuniyetinin artırılması, piyasa koşullarına uyum esnekliğinin kazanılması, nakit akışının hızlandırılması hedeflenir. Bunu başarabilmek için iş süreçlerine farklı bir gözle bakabilmek, kullandığımız iş yöntemlerinin yarattığı sorunları görebilmek önem taşır. Görmeyi Öğrenmek, maliyetleri artıran, teslim süresini uzatan, talep değişimlerine hızla uyum sağlamayı engelleyen hata ve israf kaynaklarını görebilmeyi öğretmeyi amaçlamaktadır. Görmeyi öğrenen işletmeler kısa sürede en az iki misli üretkenlik artışı, %90 azalan üretim süresi ve stoklar, iki misli iyileşen kalite gibi radikal sonuçları elde edebilmektedirler. Şirketimizde ortadan kaldırmaya çalıştığımız israfların çoğu makinaların üretim dışı süreçlerde yer alır. Oysa onların ortadan kaldırılması için yeterince çaba göstermeyiz. Belki de bu israfları göremiyor, değer yaratan ve yaratmayan işleri birbirinden ayırt edemiyoruz. İş süreçlerinde israfları nasıl göreceğiz, beklemeleri, tekrarları nasıl önleyeceğiz, hızlı ve doğru bilgi akışını nasıl sağlayacağız, çekme prensibine göre bilgi akışı nasıl organize edilecek? Değer akış haritası işletmenin mevcut işleyiş şeklini anlamak, israf kaynaklarını görebilmek ve yalın uygulamaları planlayabilmek için kullandığımız bir tekniktir.

            Sürekli İyileştirme yaklaşımının geliştirilmesi Değer yönetimiyle başlar. Burada şirket kültürünün bu süreci benimsemesi ve değişim ile gelişimin ana şirket stratejisi olarak öne çıkması gerekmektedir. Sürekli İyileştirme Yaklaşımının etkinliği için Problem Çözme Teknikleri ile beslenmesi gerekir. Bu aşamada katılım, fikir yaratma ile birlikte şirket sektör veya kültürüne uygun tekniklerin eğitimi, anlaşılması ve etkenliğinin test edilmesi öne çıkar. Çözüm aşamalarında oluşan sonuçlar değerlere Değer Yönetim Sistemine çevrilir. Yaygın olarak sürekli iyileştirme ve problem çözme teknikleri olayın içeriğine uygun olarak kullanılır. Değer yönetim sistemi aynı zamanda bütçe uygulamalarındaki sapmaları telafi edecek önemli bir yönetim aracıdır. Bu sonuçların etkililiği Yönetim işletim Sistemi ile ölçülür. Bu aşamada veriler sadece statik olarak raporlanmaz, aynı zamanda sürekli iyileştirme yaklaşımı içinde pozitif ve negatif sapmalar değerlendirilir. Analiz edilerek uygun problem çözme teknikleri ile PUKA döngüsü daha yüksek bir seviyede sürekli olarak tekrarlanır.  

Yalın Yönetim Araçları, Değer yönetimi ve Değer Akışı
                

               Yalın düşüncenin temeli, müşteriye sunulan fayda olarak tanımlanan değer’dir. Değeri yaratan üretim, tanımlayan ise müşteridir. Kaynaklarımızın çoğunu değer yaratmayan aktiviteler yani israf tüketmektedir. Bu israfların yok edilmesi zaman ve maliyet boyutunda radikal iyileşmeler sağlayacaktır. Değerlerin tanımlanıp, değer akışındaki israflar ayıklanarak kalan efektif aktivitelerin sürekli akış halinde gerçekleştirilmesini sağlamak yalın düşüncenin temelidir. Aktiviteleri üç temel tip altında sınıflayabiliriz.  
·         Müşterinin istediği yönünde değer yaratan
·         Bekleme, sayma, sıralama, hata, tamir gibi değer yaratmayan kaçınılabilir
·         Kalıp bağlama, ayar, nakliye gibi müşteri açısından anlamı olmayan ancak işin
          yapılabilmesi için gerekli olan değer yaratmayan zorunlu faaliyetler.
            Ürün Fiyatı = Katma değer yaratan işler + Katma değer yaratmayan zorunlu işler + israf + Kar.  Görüldüğü gibi belirlenen satış fiyatında, müşterimizden kendisi için değer oluşturmayan ve kendisinin yararlanmadığı işlerin de parasını talep edilmektedir. Günümüz iş dünyasının ürün fiyatındaki bu bileşenlere tahammülü kalmamıştır. Bu realiteyi doğru okuyabilen işletmeler fark yaratacaktır. Katma değer yaratan temel işler ile katma değer yaratmayan operasyonel işler birbirinden ayrılmalıdır. Unutmayın vaktinizin büyük kısmını alan işler, tanımlanmamış gri alanlar ve tekrarlı operasyonlardan ibarettir. Bunları verimli yöneterek, gerçek anlamada katma değer yönetimine odaklanılabilir. Siz işlerinizi yönetemezseniz onlar sizi yönetir ve bunaltır. 

            Klasik yönetim sistemlerinden değer odaklı sistemlere geçebilmek için, işletme kültürünün değişimi, katılım, yaratıcılık ve sürekli iyileşme kavramlarını temel stratejisi olarak öne çıkması gerekmektedir. Değer yönetiminin etkinliği problem çözme tekniklerinin desteği ile sağlanabilir. Bu aşamada şirket sektör ile kültürüne uygun tekniklerin seçimi önem kazanır. Çözüm aşamalarında oluşan sonuçlar değerlere çevrilir, etkinlikleri performans ve raporlama sistemleri ile ölçülür. Değer yönetim sistemi aynı zamanda hedefler ile uygulamalarındaki sapmaları telafi edecek bir yönetim aracıdır. Değer olarak tanımlanan veriler sadece statik olarak raporlanmaz, aynı zamanda sürekli iyileştirme yaklaşımı içinde pozitif ve negatif sapmalar ile değerlendirilir. Elde edilen sonuçlar analiz edilerek PUKA döngüsü içinde daha değerli olanı elde edecek biçimde sürekli olarak tekrarlanır. Değer verimliliği etkinliğe bağlayan kavramdır. Verimlilik tanımı gereği, çıktılar ve girdiler olarak ifa edilir, ancak istenen sonuca ulaşabilmek için amaç değerini ifade eden etkinlik ile birlikte bir anlam ifade eder. 

            Değer akışı, değer yaratan süreçlerin kesintisiz ele alınması olarak ifade edilebilir. Değer akış haritaları ise malzeme ve bilgi akışını görmeyi ve anlamayı sağlayan görsel bir Yalın Üretim tekniğidir. İşletmenin mevcut işleyişini anlamak, israf kaynaklarını görebilmek, yalın uygulama ve gelecek projeksiyonları hazırlamak için kullanılır. İşletmeler çoğu zaman değeri doğru tanımlayamazlar. Örneğin Amerikan firmaları kısa dönemli rekabet ve tedarikçilerden kar transferi ile değer yarattıklarını düşünür. Genelde mühendisler tarafından yönetilen ve teknik donanımı güçlü olan Avrupa firmaları değeri ürünün teknik özellikleri ile tanımlama eğilimindedir. Japonya’da ise değerin nerede yaratıldığı konusu önem kazanmaktadır. Oysa yapılması gereken değeri müşteri perspektifinden bakarak yeniden düşünmektir. Değer tanımının anlamlı olabilmesi için müşterinin ihtiyaçlarını, belli bir zamanda ve belli bir fiyattan karşılayan bir ürün ya da hizmet cinsinden ifade edilmesi gerekir. Yanlış ürün ya da hizmetin doğru üretilmesi sadece israftır.

            Yalın yaklaşım değerin hammaddeden başlayarak üretim süreci boyunca kesintisiz ve en hızlı biçimde müşteriye ulaştırılmasıdır. Tasarımdan sevkiyata kadar tüm ürün/hizmet yaratma aşamalarındaki her türlü israfın yok edilmelidir. Bu yaklaşım maliyetlerin düşmesi, müşteri memnuniyetinin artması, piyasa koşullarına uygun esneklik kazanılması, nakit akışının hızlanması gibi sonuçlar doğuracaktır. Bunu başarabilmek için iş süreçlerine farklı gözle bakabilmek önem taşır. Görmeyi bilen organizasyonlar, maliyetleri artıran, teslim süresini uzatan, talep değişimlerine hızla uyum sağlamayı engelleyen hata ve israf kaynaklarını tespit edebilir ve iyileşme yolunda radikal sonuçlar elde edebilirler.
            Organizasyonlarda ortadan kaldırmaya çalıştığımız israfların çoğu, üretim/hizmet dışı süreçlerde yer alır. Değer yaratan ve yaratmayan işleri birbirinden ayırt edemezsek iş süreçlerinde israfları önleyemeyiz. İş süreçlerinde israfları nasıl görmek, bekleme ve tekrarları tespit etmek, hızlı ve doğru bilgi akışını sağlayabilmek için kullanılan en yaygın teknik Değer haritalama metodudur. Değer akış haritaları süreçlere makro boyutta bakarak değer ile ilgili analizleri yapabilmemize katkı sağlarlar. 

            EVA, ekonomik katma değer; Günümüzde artan rekabet koşulları, maliyet odaklı yönetim anlayışı ve değer tabanlı performans yöntemlerini ortaya çıkarmıştır. Değer tabanlı performans ölçüm yöntemlerini, kar satış karlılık gibi geleneksel performans yöntemlerine ek olarak sermaye maliyetinin de dikkate almaktadır. EVA ‘nın en yaygın tanımı, vergi sonrası faaliyet karı ile toplam sermaye maliyeti arasındaki olumlu ya da olumsuz farktır. Batılı organizasyonlarda gündeme gelen EVA kavramı, Japon sistemindeki değer kavramına yaklaşsa da, müşteri memnuniyeti, çalışan kaynağı ve marka değeri gibi kalemler hala değer tanımı içinde gözükmemektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder